Daha önce hayatımda radikal bir karar almak mecburiyetinde olduğumu ve bu karar doğrultusunda elimden gelen herşeyi yapacağımı bir yazımda bahsetmiştim. Bu çabalarım, üzülerek söylemeliyim ki başarısız oldu.
Karada geçen yaklaşık 1,5 yıllık süreç içerisinde KPSS ile devlet memurluğu, depoculuk gibi çabalarım oldu ancak pek başarılı bir süreç olduğunu söyleyemem. Bu teşebbüslerimin yanında YouTube üzerinde Denizcilik ile ilgili olarak ufak tefek videolar yayınladığım Gemiadamları adında bir kanal ve Gemiadamlari.org adında site açtım.
Yer ve ekipman eksikliğinden dolayı pek fazla üzerine düştüğümü söyleyemem ancak bu küçük süreçte bile denizciler ve denizci adayları tarafından ilgi ile karşılandı. Gemiadamları YouTube kanalı ve sitesi üzerine tekrar yoğunlaşacağım.
Yine bu süreç içerisinde WordPress günlerinden tanıdığım Tarık ile birlikte Çay Kahve İnsan isimli YouTube kanalının gelişmesine katkıda bulundum. Bu katkı, çekimlere teknik destek ve strateji geliştirme şeklinde oldu.
Çay Kahve İnsan çekimleri ile birlikte Türkiye girişimcilik ekosistemi içerisine girmiş bulundum. Bu ekosistem içerisinde pek çok kaliteli insanla tanıştım. Hepsinin ortak yanı bir soruna çare aramaları ve bu çareler için başarısız dahi olsa bir takım teşebbüsler içerisinde olmalarıydı.
Nasıl Başladı?
Staj ve zabitlik dönemlerimden itibaren gemilerde pek çok problemle karşılaştım. Bu problemlerin çözülmemesi beni her zaman daraltan bir durum olmuştu. Küçük bir yazılım ile halledilebilecek bir konu için karın ağrısı çekmek istemiyordum. Bu sorunlar bağımsız geliştiriciler veya yazılım konusunda bilgi sahibi denizciler tarafından yapılan basit programlar ile çözülmüş durumda ancak sertifikasyon olmadığından dolayı resmi olarak yok hükmündeler. Bir uygulamayı gemilerde birincil öncelik olarak kullanmak istiyorsanız bu uygulamanın bir takım sertifika ve kalite belgelerinin olması gerekir. Aksi taktirde sadece birer oyuncak olarak kalırlar. Denizcilik şirketleri ise bilerek veya bilmeyerek böyle girişimleri desteklemiyorlar.
Hal böyleyken ve girişimcilik ekosistemi içerisinde yapılan işleri gördükten sonra, bu eksikleri başkalarının kapatmasını beklemek yerine ben kapatmalıyım diyerek fikir geliştirmeye ve bu fikri bir iş planına dönüştürmeye karar verdim.
Bu süreçte girişimcilik adına oldukça tecrübeli olan Tarık, bana izlemem gereken yollar konusunda akıl hocalığı yaptı. İş fikrimi geliştirdim, gelir modellerini adapte ettim ve üniversitedeki eski hocalarım ile fikrim ile ilgili olarak görüş ve düşüncelerini aldım. Benim ulaşamayacağım ancak kendilerinin erişme imkanı olan kişilerle birlikte görüştürerek sektörün gidişatı ile ilgili olarak yapılacak yenilikler hakkında bilgi edindim. Bir yandan da bu işi hayalden gerçeğe dönüştürmek gerekiyordu.
Esas problem burada ortaya çıktı. Malum olduğu üzere yazılımcı değilim, bu işten anlayan birileri gerekiyordu. Yine Tarık’ın çevresi ile iletişim kurarak bazı kişiler ve topluluklarla görüşmeye başladım. Ancak kendilerinin hali hazırda devam eden projelerinden dolayı geri çevirmek zorunda kaldılar. İhtiyacım olan yazılım ve donanım bilgisine sahip kişiler için iş ilanı vermem de mümkün değildi; çünkü bu kişilerin ücretlerini ödemek için gereken maddi güvenceye sahip değildim. Ayrıca KOSGEB gibi kurumlardan da bu konuda destek alamazdım çünkü bu destekler için şirketleşmiş olmak gerekiyor. Son çare olarak Start-Up gruplarında fikrimi paylaştım ve girişimcilerden hayalime ortak olmalarını istedim. Tahmin edebileceğiniz üzere bu paylaşımlarım da bir sonuç çıkmadı.
Sonuç olarak maddi gücüm yeterli olmadığı için eksik olduğum konularda, ilgili kişileri istihdam edemedim. Bu işi yapabilecek kişileri ortak edemedim çünkü ya güvenmediler yada gerçekten programları müsait değildi. Facebook üzerindeki Startup grupları da ilgilenmedi. Belki güvenmediler, belki projenin başarısız olacağını düşündüler, belki de denizcilik hiç bilmedikleri bir alan olduğu için risk almak istemediler. Bu projenin en azından prototip haline gelmesini ve başarısız olsa dahi torunlarıma anlatacak bir hikayeye dönüşmesini isterdim. İş fikrim için gereken iş gücü problemime nasıl çözüm geliştirebileceğimi hala çözemedim. Bir girişim veya girişimci için en büyük problemin insan kaynağı olduğunu düşünürdüm ve bu durum da bendeki bu düşüncenin doğru olduğunu göstermiş oldu.
Proje hala iyi ve hala yüksek gelir getirebilecek düzeyde ancak yurt dışında üniversitelerde benim projem ile kimi noktalarda çakışan konularda çalışmalar yapılıyor. Duyduğuma göre de ciddi yatırımlar ($35.000.000) almış haldeler. Hal böyle olunca insanın bütün motivasyonu yok oluyor. Fikrimi yurt dışındaki bazı yatırımcılar ile paylaşarak burada yapamadığım atılımı ABD veya İngiltere pazarında yapmaya çalışacağım.
Umarım en azından torunlarıma anlatabileceğim bir hikâyeye imza atmış olurum.
Yayımlayan